Mesaj Sayısı : 104 Nerden : TÜRKİYE rep puanı : Kayıt tarihi : 17/10/08
Konu: ARAŞTIRMA ALANLARIMIZ C.tesi 18 Ekim 2008, 17:12
İnsanoğlu tükettiğinden fazla üretmeye başladığından bu yana ticarete başlamıştır. Başlangıçta ülke sınırları içinde kalan ticaret, zamanla ülke sınırları dışına taşıp denizaşırı yerlere kadar ulaşmış. Günümüzde olduğu gibi antik dönemlerde insanlar ihtiyaçlarını ithalat ve ihracat şeklinde karşılamaktaydı.
Antik dönemlerde ticaret iki yolla yapılırdı. Bunlar;
1- Deniz yolu, Günün gemi teknolojiSİ ile yapılmaktaydı. Günün gemi yapım teknolojisi göz önüne alınırsa bu ticaretin büyük risk taşıdığı aşikardır. Bu ticaret yolculuğu esnasında denizlere batan gemiler bu gün hem defineciliğin hem de arkeolojinin araştırma alanına girmektedir.
2- Karayolu, binek hayvanlarla yapılan ticarettir. (Kervan Ticareti) Ülkemizde geçmekte olan Bağdat ve İpek Yolları vardır. Bu yollar zenginliği taşıyan ana damarlar gibi Anadolu'yu zenginleştirmiştir. Bu ticaret yolları bir yüklü hayvanın gün ışığında yol alabilecek mesafe aralıklarına bölünmüş bu aralıklara muhtelif sosyal tesisler inşa edilmiştir. Hanlar ve Kervansaraylar gibi. Bu yolların tali yolları da yine aynı isimle anılır.
Yol, ticaretin ana omurgasıdır. Ticaret yol ağının geçtiği her bölge zenginleşir. İnsanlar ürettiği mamul ve ürünü ticari pazarlara ne kadar rahat ve erken ulaştırma imkanına sahipse o denli zenginleşir ve gelişirler. Ayrıca ticaret esnasındaki sosyal aktivite yerel kültüründe zenginleşmesine katkı sağlamaktadır.
Araştırma yapacağımız coğrafik alanın ticaret yoluna bağlantısı araştırılmalıdır. Ticaret yoluna rahat bağlanılıyorsa o zaman bu alan aradığımız alandır. Hemen araştırmaya koyulabiliriz. Araştırma sonucunda emeğimiz boşa gitmeyecektir.
“Fakirin mezarı olmaz” diye bir tabir vardır. Sebebi parasının ve malının olmamasıdır. Zenginin hem mezarı hem de mal varlığı olur. Çok ciddi ve reel bir zenginlik ihracatla yapılan kazançlardadır.
Son olarak daha detaylı bir ipekyolu haritası sunalım :